Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Vinbin, ABD Başkanı Joe Biden’ın Pekin’de düzenlediği olağan basın toplantısında, Kiev ziyareti sırasında Ukrayna’ya 500 milyon dolarlık ek askeri yardım yapılacağını açıkladığını hatırlattı.
Washington’ın “barış savunucusu” olmaktan çok “tartışmacı” olduğuna dair çok fazla kanıt olduğu görüşünü dile getiren Vang, “Ukrayna’daki savaşta en büyük silah kaynağı ABD. Gerçeğe karşı Çin’in silah sağlayacağını savunurken amaçlarını yapıyorlar.Savunma sanayi şirketlerinin bir yandan dünyaya barış getirmek istiyorum derken ceplerini doldurmalarını izlemek vicdanlarına sığar mı?” söz konusu.
Vang, “kapsamlı stratejik uyum ortaklığı” olarak tanımladığı Çin-Rusya ilişkilerinin “ittifak kurmama”, “yüzleşmeme” ve üçüncü kişileri hedef almama ilkelerine dayandığını vurgulayarak, “Bunu kabul etmiyoruz. ABD, Rusya ile ilişkilerimizde bizi suçluyor ve üzerimizde baskı kuruyor.’ ifadesini kullandı.
ABD’nin ne yaptığını düşünmesi ve ateşi körüklemekten, çatışmadan çıkar sağlamaya çalışmaktan vazgeçmesi gerektiğini ifade eden Vang, “ABD’nin Afganistan’da ‘son Afgan kalana kadar savaşı sürdürme’ stratejisini uyguladığını gördük. ve ‘Ukrayna’da son Ukraynalı kalana kadar savaş’. İstiyorlar mı?” dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 19 Şubat’ta ülkesinin CBS televizyonuna verdiği bir röportajda, Amerikan istihbaratının Çin’in Ukrayna savaşını desteklemek için Rusya’ya silah ve mühimmat sağlamayı düşündüğüne dair bilgi aldığını iddia etti.
Çinli şirketlerin hali hazırda Rus savunma sanayisine “öldürücü olmayan” takviyeler sağladığını savunan Blinken, yeni bilgilerin Pekin’in doğrudan “öldürücü” silah ve mühimmat da tedarik edebileceğini gösterdiğini belirterek, “Çin’in Rusya’ya silah tedarik etmesinin Rusya’ya zarar vermesine neden oldu. ilişkilerimizde önemli bir sorun açılıyor.” açıklama yapmıştı.
